
Denizcilik, kendine özgü dili ve köklü geçmişi olan bir alandır.
Gemilerde, teknelerde ve deniz ulaşımında kullanılan yüzlerce özel terim, denizcilerin ortak iletişim dilini oluşturur.
Bu sözlükte, denizcilikte en sık kullanılan terimlerin anlamlarını sade ve anlaşılır biçimde bulabilirsiniz.
Avara:
Bir geminin bağlı bulunduğu iskeleden veya rıhtımdan ayrılması. “Avara!” komutu, geminin hareket etmeye hazır olduğunu ifade eder.
Alabora:
Geminin veya teknenin devrilmesi veya yan yatması durumu. Denizcilikte ciddi bir tehlike olarak görülür.
Alabanda:
Geminin bordasına doğru tam dönüş manevrası. “Alabanda iskele!” komutu, dümenin sol tarafa tamamen çevrilmesini belirtir.
Aborda:
Bir geminin başka bir gemiye ya da rıhtıma yanaşması.
Amfora:
Antik dönemde sıvı ve tahıl taşımada kullanılan, iki kulplu seramik kap.
Alesta:
Hazır ol anlamına gelen klasik denizcilik komutu.
Avaralı:
Hareket halindeki gemi. Halatlarını çözmüş ve seyir halinde olan tekne.
Azimut:
Bir cismin yönünü kuzeye göre derece cinsinden ifade eden açı ölçüsü. Rota belirlemede kullanılır.
Borda:
Geminin yan kısmı. İskele borda (sol yan) ve sancak borda (sağ yan) olarak ikiye ayrılır.
Baş:
Geminin ön kısmı (pruva). Seyir yönünü ifade eder.
Başüstü:
Geminin en ön tarafı, pruvanın üst kısmı.
Baştankara:
Geminin baş kısmıyla iskeleye yanaşması.
Branda:
Su geçirmez, kalın kumaştan yapılmış örtü. Malzeme veya alanları korumak için kullanılır.
Branda Açmak:
Yelkenleri veya koruma örtülerini açmak anlamında kullanılır.
Camadan:
Yelkenlerin kuvvetli rüzgârda küçültülmesi işlemi. “Camadan vurmak” ifadesiyle de bilinir.
Cıvadra:
Geminin baş tarafında ileriye doğru uzanan direk parçası.
Çarmık:
Yelken direklerini yanlardan destekleyen halatlar.
Çapa (Demir):
Geminin denizde sabit kalmasını sağlayan metal tutucu parça.
Çarmıh:
Direkleri veya serenleri destekleyen halat sistemi.
Dümen:
Geminin yönünü kontrol etmeye yarayan mekanizma.
Dümen Suyu:
Geminin hareketiyle arkasında oluşan su akıntısı izi.
Dalga Boyu:
İki dalga tepesi arasındaki mesafe. Deniz koşullarının belirlenmesinde kullanılır.
Deniz Feneri:
Kıyı ve adalarda gemilere yön gösteren ışıklı kule veya yapı.
Eğriler (Omurga Eğrileri):
Geminin gövdesine şeklini veren ana kavisli kısımlar.
Enlem:
Yeryüzündeki bir noktanın ekvatora olan açısal uzaklığı. Denizcilikte konum belirlemede kullanılır.
Eksen:
Geminin boyuna ve enine simetri hattı.
Fener:
Deniz trafiğinde yön ve konum belirlemeyi sağlayan ışıklı sistem.
Fırtına:
Şiddetli rüzgâr ve dalga durumu. Denizciler için seyir planlamasında önemli bir faktördür.
Flama:
Gemilerin kimliğini veya ülkesini belirtmek için kullanılan bayrak.
Güverte:
Geminin üst kısmındaki yürünebilir düz alan.
Gövde:
Geminin ana yapısı, dış kabuğu.
Gırgır:
Balıkçılıkta kullanılan büyük ağ türü veya bu ağları atan tekne tipi.
Halat:
Gemilerde bağlama, çekme veya sabitleme amacıyla kullanılan kalın ip.
Hançerleme:
Geminin sert dalgaya kafa atarak ilerlemesi.
Harita (Deniz Haritası):
Deniz derinlikleri, fenerler, rotalar ve tehlikelerin işlendiği navigasyon haritası.
İskele:
Geminin sol tarafı. Aynı zamanda teknelerin yanaştığı yapı.
İstimbot:
Yardımcı hizmetlerde kullanılan küçük motorlu deniz aracı.
İskota:
Yelkenlerin ayarını sağlayan halat.
Kaptan:
Geminin idari ve seyirden sorumlu en yetkili kişisi.
Kıç:
Geminin arka kısmı.
Kırlangıç Güvertesi:
Geminin pruvası üzerindeki dışarı taşkın kısım.
Knot:
Bir saatte alınan deniz mili anlamına gelen hız birimi (1 knot = 1.852 km/s).
Liman:
Gemilerin yükleme, boşaltma ve sığınma işlemleri yaptığı korunaklı alan.
Lumbuz:
Geminin gövdesindeki küçük yuvarlak pencere.
Lodos:
Güneybatı yönünden esen sıcak rüzgâr.
Mendirek:
Liman girişini dalgalardan koruyan taş veya beton yapı.
Mizzen Direği:
Yelkenli gemilerde arka tarafta bulunan direk.
Motorbot:
Küçük motorlu deniz aracı.
Navigasyon:
Denizde yön bulma ve rota planlama bilimi.
Nispi Rüzgâr:
Geminin hareket yönüne göre hissedilen rüzgâr yönü.
Omurga:
Geminin tabanını oluşturan ana yapı parçası.
Orsa:
Rüzgâra en yakın rota ile yapılan yelken seyri.
Pruva:
Geminin ön kısmı, baş tarafı.
Pupa:
Geminin arka kısmı, rüzgârın geldiği yön.
Ponton:
Yüzer iskele veya platform.
Rota:
Geminin seyir yönü. Pusula dereceleriyle ifade edilir.
Rüzgârüstü:
Rüzgârın geldiği taraf.
Sancak:
Geminin sağ tarafı. Karşıtı: İskele.
Seyir:
Geminin planlı şekilde denizde hareket etmesi.
Salma:
Yelkenli teknelerde dengede kalmayı sağlayan alt kısım.
Tayfa:
Gemide çalışan mürettebat üyesi.
Tonaj:
Geminin taşıma kapasitesi.
Trinid:
Üç direkli yelkenli gemi türü.
Usturmaça:
Gemilerin iskeleye yanaşırken darbelerden korunmasını sağlayan lastik tampon.
Vardiya:
Belirli zaman diliminde gemide görev yapan personel ekibi.
Yelken:
Rüzgâr gücüyle hareketi sağlayan bez yapı.
Yelken Direği:
Yelkenleri taşıyan dikey direk.
Yanaşma:
Geminin limana veya başka bir gemiye yaklaşması.
Zincir:
Çapa ile gemi arasındaki bağlantı.
Denizcilik, kendine özgü terimleriyle yüzyıllardır yaşayan bir kültürdür.
Bu sözlük, hem amatör denizciler hem de meraklılar için denizde iletişimi ve bilgiyi kolaylaştırmak amacıyla hazırlanmıştır.
Her terim, denizcilik dünyasının ayrı bir yönünü anlatır — çünkü denizde kelimeler de birer rota gibidir. ⚓️